Ceza Davalarına Bakan Mahkemelerin Görevleri
Görev kavramı, ceza yargılamasının birinci derece yargılama aşamasında ve son soruşturma aşamasında ortaya çıkar. Buna göre mahkemelerin ele aldığı/alacağı uyuşmazlıklar görevli mahkemeler bakımından paylaştırılacaktır. Son soruşturma aşamasında mahkemeler arasında, yargılama konusu eylemin düzenlendiği yasaya göre yapılacak sınıflandırma ile görevli mahkemenin tespiti yapılacaktır. Bunun sonucu olarak, mahkemeler kendilerine tanınan yetkileri kullanabilecek ve bunun dışına çıkamayacaktır.
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun ile mahkemelerin görev ve yetkileri düzenlenmiştir.
Buna göre;
A -) Genel Ceza Mahkemeleri
Sulh Ceza Hakimliği:
Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemektir. Sulh Ceza Hakimliği, her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önüne alınarak belirlenen ilçelerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca kurulur.
Sulh Ceza Hakimliğinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin idari sınırlarıdır.
Asliye Ceza Mahkemesi
Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, sulh ceza hakimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılacaktır.
Asliye kelimesinin “asıl” kelimesinden türetildiği göz önüne alınarak, mahkemelerin görev paylaşımı içerisinde asıl yetkili olan mahkemenin Asliye Ceza Mahkemeleri olduğu çıkarımı da yapılabilir.
Ağır Ceza Mahkemesi
Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma, irtikap, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, hileli iflas suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar, Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar, Milli Savunmaya Karşı Suçlar ve Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk suçları (318, 319, 324, 325 ve 332 nci maddeler hariç) ve 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir.
B-) İhtisas Mahkemeleri
Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri
Çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakmakla ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda ve diğer kanunlarda yer alan koruyucu tedbirleri almakla görevlidir. Çocuk ağır ceza mahkemelerinde, bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur; mahkeme bir başkan ve iki üye ile toplanır. Kararlar oybirliği ya da oyçokluğu ile müzakere yapılmak suretiyle alınır.
Çocuk Mahkemeleri
Asliye ceza mahkemesi ile sulh ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak davalara bakmakla ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda ve diğer kanunlarda yer alan koruyucu tedbirleri almakla görevlidir. Bu mahkemeler, tek hâkimli olarak faaliyet göstermektedir.
İcra Ceza Mahkemeleri
İcra İflas Kanunu’nun “cezai hükümler” kısmında düzenlenen borçlunun alacaklısını zarara sokmak kastı ile mevcudunu eksiltmesi, gerçeğe aykırı beyanda bulunma, borçlunun ödeme şartını ihlali, nafakaya ilişkin kararlara uymama gibi suçlara bakmakla görevlidir. Bu mahkemeler, tek hâkimli olarak faaliyet göstermektedir.
Fikrî ve Sınai Haklar Ceza Mahkemeleri
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda düzenlenen; fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal etme suçu, koruyucu programları etkisiz kılmaya yönelik hazırlık hareketleri, bandrol yükümlülüğüne aykırı hareket etme suçları ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda düzenlenen marka hakkına tecavüz suçları ile ilgili dava ve işlere bakmakla görevlidir. Bu mahkemeler, tek hâkimli olarak faaliyet göstermektedir.
İnfaz Hâkimlikleri
4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu ile kurulan infaz hâkimliği, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlere yönelik şikâyetleri incelemek, karara bağlamak ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmekle görevlidir. Bu mahkemeler, tek hâkimli olarak faaliyet göstermektedir.
Görevli Mahkeme Nasıl Belirlenir?
Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde (yasada özellikle belirtilmeyen haller dışında) ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenlerine bakılmaksızın yargılama konusu suçun cezasının üst sınırı göz önüne alınacaktır.
Görevsiz Mahkemenin İşlemleri Geçerli Midir?
Görevli olmayan hakim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür. Bunun istisnası yenilenmesi mümkün olmayan işlemlerdir. Örneğin, görevsiz mahkeme tarafından dinlenen tanığın ölmesi halinde artık görevli mahkemece tanığın tekrar dinlenmesi mümkün olmayacağı için alınan tanık beyanı geçerli sayılacaktır.
Mahkemeler Arası Görev Uyuşmazlığı Nedir?
Görev uyuşmazlığı uygulamada sıklıkla, birden çok mahkemenin kendisini aynı davada yetkili görmesi halinde veya birden çok mahkemenin aynı davada yetkisiz olduğunu iddia etmesi halinde ortaya çıkar.Yargılama sırasında, yargılamanın tarafları mahkemenin yetkisiz olduğunu ileri sürebileceği gibi, mahkeme de re’sen görevsizlik kararı verebilir. Adli yargı içerisindeki mahkemeler bakımından verilen görevsizlik kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir. Bu durumda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde 4/2 hükmüne göre görev konusunda mahkemeler arasında uyuşmazlık çıktığında, görevli mahkeme; ortak yüksek görevli mahkeme tarafından belirlenecektir.
Ortak yüksek görevli mahkeme;
Görev Uyuşmazlığı Çıkan Mahkemeler | Çözüm Mercii |
Aynı ağır ceza mahkemesinin yargı çevresinde bulunan iki mahkeme arasında çıkan görev uyuşmazlığı | Ağır Ceza Mahkemesi |
Ağır ceza mahkemesi ile kendi yargı çevresinde bulunan asliye ceza mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlığı | Yargılama çevresi içinde bulunan bölge adliye mahkemesi ceza daireleri |
Aynı bölge adliye mahkemesi içerisinde bulunan iki ağır ceza mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı | Bölge Adli Mahkemesi Ceza Daireleri |
Farklı bölge adliye mahkemeleri yargı çevresinde bulunan iki mahkeme arasında çıkan görev uyuşmazlıkları | Yargıtay |
Ceza Mahkemelerinde Yargılama Ne Kadar Sürer?
Ceza yargılamasının ne kadar süreceği, birçok faktöre bağlı olarak değişir.
Yargılama konusu olayın karmaşıklığı, delillerin tartışılması, bilirkişi ve kriminoloji raporlarının beklenilmesi, tanıkların çağırılması, mahkemelerin iş yüküne göre davaların tamamlanması süresi uzayabilir. Bu nedenle bir davanın ne kadar süreceğini kesin olarak söylemek mümkün değildir. Ancak unutulmamalıdır ki, bireylerin devlete karşı makul sürede yargılanma hakkı Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) madde 6 ile güvence altına alınmıştır. Anayasa’nın 36. maddesinde hak arama hürriyeti kapsamında yer alan bu hak, kişilerin haklarını savunmak için hukuki yollara başvurabilme özgürlüğünü ifade eder. Makul sürede yargılanmanın amacı, uzun süren yargılama süreçlerinden kaynaklanabilecek olumsuz etkileri önlemek ve adil yargılanma hakkını korumaktır. Geç tecelli eden adalet, adaletsizlik olarak kabul edildiğinden, yargılamaların makul sürede tamamlanması gereklidir. Mahkemeler, makul süre değerlendirmesi yaparken davanın karmaşıklığı, başvurucunun ve yetkili mercilerin tutumu gibi kıstasları göz önünde bulundurur. Tek bir aşamadaki makul olmayan gecikme dahi ihlal sayılabilir. Makul sürede yargılanamayan bireyler, adil yargılanma haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuru ile tazminat talebinde bulunabilirler.