İftira Suçu (TCK 267)

İftira Suçu

İftira Suçu (TCK 267)

İftira; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesinde; yetkili makamlara ihbar ve şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlenmediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı fiil isnat etmek veyahut böyle bir fiilin maddi eser ve delillerini uydurmak şeklinde tanımlanmıştır.

Ayrıca 268’inci maddede iftira sayılan başka bir fiile yer verilmiş, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başka bir kimseye ait kimlik ve kimlik bilgilerini kullanma da iftira suçu sayılmıştır.

İftira Suçu Hangi Kanun Maddesinde Geçer?

İftira Suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabının, “Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler” başlıklı dördüncü kısmının, “Adliyeye Karşı Suçlar”a ilişkin ikinci bölümünde 267-269. maddeler arasında düzenlenmiştir. İftiranın temel şekli ve cezası 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesinde, iftiranın özel şekli olarak “başkasına ait kimlik ve kimlik bilgilerinin kullanılması suçu” 268. maddesinde, son olarak da cezayı azaltan etkin pişmanlık halleri 269. maddesinde hüküm altına alınmıştır.

İftira Suçunun Cezası Nedir?

İftira suçunun cezası Türk Ceza Kanununun 267. maddesinde belirtilmiştir.

Buna göre;

Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

İftira Suçunun Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Halleri

Fiilin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.

Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.

Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkumiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Mağdurun mahkum olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.

İftiradan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.

Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkumiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.

İftira Suçuna Adli Para Cezasına Verilir Mi?

İftira suçu kasten işlenen suçlardan olduğu için yapılan yargılama sonucunda verilen hapis cezasının 1 yıl veya altında olması halinde adli para cezasına dönüştürülebilir.

Bununla beraber, kişinin kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması ve suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşturması halinde, iftira atma suçu sebebiyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.

İftira Suçunun Unsurları Nelerdir?

Maddi Unsurları

  • Fail

İftira özgü suç olarak düzenlenmediğinden bu suçu herkes işleyebilir. Sadece hayatta olan gerçek kişiler tarafından iftira suçu işlenebilir.

  • Mağdur

Suçun mağduru bu ihlal edilen hukuki değer ve menfaatin sahibidir. Her ne kadar iftira suçundan bireysel menfaati ve hakları zarar gören kişi iftira atılan birey olsa da ülkemiz ceza kanunlarına göre iftira suçunun mağduru adliye, iftira atılan kişi ise suçtan zarar gören kişidir.

İftira mağduru,  hakkında hukuka aykırı eylem isnad olunan kişinin mağdur olması gerekeceğinin daha doğru olacağı kanaatindeyiz .

Manevi Unsurları

İftira suçu, bir kişiye yönelik gerçekleşmediği bilinen bir eylemin haksız olarak isnat edilmesi şeklinde gerçekleştiği için ancak doğrudan kast ile işlenebilen bir suçtur. Dolayısıyla fail, mağdurun fiili işlemediğini yani masum olduğunu bilmelidir.

İftira Suçunun Hukuka Uygunluk / Cezasızlık Nedenleri Nelerdir?

Hukuki Yükümlülük

Bazı meslek grupları ve kişiler, suçla ilgili ihbarda bulunmak konusunda yasal bir yükümlülüğe sahiptir. Örneğin, bir kamu görevlisi veya sağlık personeli, görevini icra ederken bir suça tanık olursa, bunu yetkili makamlara bildirmek zorundadır.suçun işlendiği hususunda delil ve belirti bulunduğundan soruşturma ve kovuşturma sonrasında suçun işlenmediği ortaya çıksa dahi iftira suçu meydana gelmeyecektir. Zira kişi yasal yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Bu durum, kanunun kendisine yüklediği görevi yerine getiren kişiler için bir hukuka uygunluk nedenidir

Şikâyet ve İhbar Hakkı

Kişilerin yasal haklarını kullanarak yetkili makamlara başvurması, genellikle hukuka uygun bir davranış olarak kabul edilir. Bir kişi, bir suça veya haksız bir fiile tanık olduğunu düşünüyorsa, bunu yetkili mercilere bildirme hakkına sahiptir. İhbar ve şikâyet hakkı, hukukun sağlıklı bir şekilde işlemesi ve kamu düzeninin korunması için tanınan önemli bir haktır. Bu durumda kişi, başkası hakkında bir suç isnadında bulunduğunda, bunu makul sebeplerle ve doğru olduğuna inandığı bilgi ve delillere dayanarak yapıyorsa, iftira suçunun manevi unsuru olan kast ile hareket etmemesi nedeniyle gerçekleştirdiği fiil iftira suçu olmayacaktır.

  • Rızanın Bulunması

Fiil esas itibariyle hukuka aykırı olsa bile mağdurun bu file rıza göstermesi ile hukuka uygun hale gelmektedir.

 

İftira Suçu Şikayete Bağlı Mıdır?

İftira, takibi şikayete bağlı olmayan, re’sen soruşturulan ve kovuşturulan suçlardandır.

 

İftira Suçunda Zamanaşımı Süresi Nedir?

İftira dava zamanaşımı mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten itibaren 8 yıldır.

 

İftira Suçunda Etkinlik Pişmanlık İndirimi

İftira edenin, mağdur hakkında adli veya idari soruşturma başlamadan önce, iftirasından dönmesi halinde, hakkında iftira suçundan dolayı verilecek cezanın beşte dördü indirilir. Mağdur hakkında kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönme halinde, iftira suçundan dolayı verilecek cezanın dörtte üçü indirilir.

Etkin pişmanlığın;

  • Mağdur hakkında hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi hükmolunan cezanın infazına başlanması halinde indirilebilir.
  • Mağdurun mahkumiyetinden sonra gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın yarısı, hükmolunan cezanın infazına başlanması halinde, verilecek cezanın üçte biri

İftiranın konusunu oluşturan münhasıran idari yaptırım uygulanmasını gerektiren fiil dolayısıyla;

  • İdari yaptırıma karar verilmeden önce etkin pişmanlıkta bulunulması halinde, verilecek cezanın yarısı,
  • İdari yaptırım uygulandıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunulması halinde, verilecek cezanın üçte biri,

Basın ve yayın yoluyla yapılan iftiradan dolayı etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilmesi için, bunun aynı yöntemle yayınlanması gerekir.

İftira Suçu Emsal Kararlar

T.C.
YARGITAY
SEKİZİNCİ CEZA DAİRESİ

 

Esas : 2021/1013
Karar : 2021/21342
Tarih : 22.11.2021
  • MÜŞTEKİLER ADINA SAHTE İMZALAR ATARAK İFTİRA SUÇUNU İŞLEYEN SANIK
  • BİR BÜTÜN OLARAK İFTİRA SUÇUNU OLUŞTURUR
  • AYRICA ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU OLUŞMAZ

ÖZET

“Müştekiler adına sahte atılan imzalar ile iftira suçunu işleyen sanığın eylemi bir bütün olarak iftira suçunu oluşturacağı gözetilmeden ayrıca özel belgede sahtecilik suçundan da yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Özel belgede sahtecilik, iftira

HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Sanık hakkında iftira suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;

Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, suç konusu şikayet mektupları yazmadığı cezalandırıldığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA,

Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde ise;

Müştekiler adına sahte atılan imzalar ile iftira suçunu işleyen sanığın eylemi bir bütün olarak iftira suçunu oluşturacağı gözetilmeden ayrıca özel belgede sahtecilik suçundan da yazılı şekilde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: www.corpus.com.tr

T.C.
YARGITAY
SEKİZİNCİ CEZA DAİRESİ

 

Esas : 2017/9114
Karar : 2019/8529
Tarih : 18.06.2019
  • İFTİRA
  • İSNADINI DESTEKLEMEK AMACIYLA BAŞKA BİRİSİNİ YALANCI TANIKLIKLA AZMETTİRMESİ
  • İFTİRA SUÇUNU MADDİ ESER VE DELİL UYDURURAK İŞLEMEDİĞİ

 

ÖZET

“Sanığın gerçeğe aykırı bir fiil isnat ettikten sonra iftira suçundan hakkında soruşturma yapıldığı sırada isnadını desteklemek amacıyla başka birisini yalancı tanıklıkla azmettirmesi şeklindeki somut olayda iftira suçunu maddi eser ve delil uydururak işlemediği gözetilmeden sanık hakkında TCK.nın 267/2. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini, yasaya aykırıdır.”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : İftira

HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:

TCK.nın 267/2. maddesinde düzenlenen maddi eser ve delil uydurmak suretiyle iftira suçunun oluşabilmesi için fail, soyut olarak bir suç ya da idari yaptırım gerektiren fiil isnadında bulunmamakta, bu isnadın inandırıcı olabilmesi için maddi eser ve delil de hazırlamaktadır. Daha önceden var olan maddi eser ve delil sunulması ya da iftira eyleminden sonra isnadın ispatı amacıyla sonradan uydurulması halinde suçun nitelikli şekli gerçekleşmez. Maddi eser ve delilin şikayet dilekçesi veya ihbarla birlikte uydurularak bildirilmesi halinde bu fıkrada tanımlanan nitelikli suç oluşur.

Sanığın gerçeğe aykırı bir fiil isnat ettikten sonra iftira suçundan hakkında soruşturma yapıldığı sırada isnadını desteklemek amacıyla başka birisini yalancı tanıklıkla azmettirmesi şeklindeki somut olayda iftira suçunu maddi eser ve delil uydururak işlemediği gözetilmeden sanık hakkında TCK.nın 267/2. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: www.corpus.com.tr

T.C.
YARGITAY
ONALTINCI CEZA DAİRESİ

 

Esas : 2016/452
Karar : 2016/2509
Tarih : 21.04.2016
  • İFTİRA

 

ÖZET

“İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerektiği, somut olayda, sanığın eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanığın iftira kastıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı da gözetilerek yasal unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.”

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Suçun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerektiği, somut olayda, sanığın eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanığın iftira kastıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı da gözetilerek yasal unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: www.corpus.com.tr

Tüm Yargıtay Kararları için bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.

Bülten

Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Çalışma Saatlerimiz
Pazartesi - Cuma

09:00 - 18:30

Cumartesi

10:00 - 17:00

Pazar

Kapalı

Call Now Button